Neden “Speed dating” (fikir alış verişi toplantısı) konsepti? Pek çok profesyonelin aslında gönüllü olmak istemelerine rağmen STK’lara ilk atılacak adımda biraz çekimser davranabildiklerinin farkına vardık. Benzer şekilde, STK’lar da kurumsal şirketlerde çalışan profesyonellerin kurumlarını nasıl gördüklerini ve amaçlarına gerçekten empati ile yaklaşıp yaklaşmayacaklarını bilemeyebiliyor. Biz de herkesin toplanıp herhangi bir taahhüt olmaksızın 2 saat boyunca pro bono gönüllülüğün gücünü test etmeleri için bir format yarattık.
İlk olarak bazı STK’ları bir araya toplayarak 2 saat içerisinde doğru becerilerle çözülebilecek olan problemlerini araştırıyoruz. Bu sefer Tarlabaşı, CISST, Onar ve Sürdürebilir Yasam Film Festival (aşağıda yaşadıkları problemleri görebilirsiniz) vardı.
Yaşadıkları zorlukları öğrendikten sonra (kuruluşlardan bağış toplamak, proje yönetimi araçları, strateji, web sitesi) veri tabanımıza baktık ve bu 2 saatte onlara destek vermek için doğru becerilere sahip profesyonelleri araştırdık.
4-5 kişilik Pro Bono gönüllülerden oluşan takımlar kuruyoruz. Genelde 2-3 uzman, 1 konu hakkında genel bilgiye sahip kişi ve 1 öğrenci ile 2 saat beyin fırtınası yapılıyor. Hiçbir taahhütte bulunulmuyor. Eğer birbirlerini severlerse destek vermeye tabi ki devam edebilirler ancak STK veya gönüllü bu deneyimden hoşlanmadıysa sonlandırabilirler.
Sonuçlarımız? STK’lara verilen yaklaşık 60 saatlik pro bono gönüllülükten sonra...
Pro Bono gönüllülerimizin memnuniyet derecesi
• Pro Bono gönüllülerimizin %100’ü bu tarz oturumlara tekrar gelmek istiyor
• Pro Bono gönüllülerimizin %100’ü bu oturumlara gelmeleri için arkadaşlarını ve meslektaşlarını teşvik edeceğini söylüyor
• Pro Bono gönüllülerimizin %75’i aynı grup ile bir devam oturumu organize etmekle ilgileneceğini söylüyor
• “Sahip olduğum profesyonel becerileri iyiye hizmet etmek adına farklı bir bağlamda kullanma fırsatı verdiğiniz için teşekkürler”
• Elini taşın altına Koy
• Öğrendiklerimizin ve yaptıklarımızın STK’ların hayatını değiştirebileceğini bilmek inanılmaz bir duygu!
• Paylaşabileceğim şeyler olduğunu görmek çok mutluluk verici, teşekkürler…
STK’larımızın memnuniyet derecesi:
• %100’ü net bir “yapılacak şeyler” listesi ile, %50’si ise bu “yapılacak şeyleri” gerçekleştirmek için gereken adımları belirlemiş olarak oturumdan çıkıyor.
• %75’i mümkün olan en kısa sürede ikinci bir oturum gerçekleştirmek isterken, bir tanesi ilk önce bazı adımları hayata geçirmek için biraz zaman istiyor.
• “STK’mızı desteklemek ve verimli bir şekilde ilerlemek için gerçekten istekli insanları görmek harika”. YSF
• “Son derece etkiliydi, aynı grupla devam etmek mükemmel olur” ONAR
• “Farklı açıdan düşünmek ve öğrenmek için harika bir yöntem” CISST
• “Dışarıdan birinin sesini duymak bizim için çok faydalı oldu” Tarlabasi
STK’larımız ve karşılaştıkları zorluklar
- TARLABASI: Tarlabaşı 40.000 EUR tutarında bağış toplamayı amaçlıyor. Gönüllülerden oluşan iki bağış toplama ekibi oluşturdular. Bunlardan bir tanesi kurumsal şirketlere yapacağı bir sunum üzerinde çalışıyor, bu sunumla kurumsal şirketler açısından “bunun bana faydası nedir” düşüncesini vurgulamayı amaçlıyor. Bunu gerçekleştirmeden önce kurumsal şirket temsilcilerinden oluşan bir gruba bu sunumu yaparak geribildirim almak istiyorlar.
- CISST CEZA İNFAZ SİSTEMİNDE SİVİL TOPLUM DERNEĞİ: CISST, projelerde genelde gönüllülerle çalışıyor. Proje yönetimi metodolojisi bakımından bu gönüllüler için bir “çalışma şekli” yok. Çok sayıda materyali online olarak okuyorlar ancak diğer STK’ların (veya kurumsal şirketlerin) kullandığı metodolojiler konusunda deneyimlerini duymak ve paylaşmak istiyorlar.
- Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali: Bir web siteleri var ancak bu web sitesine erişimde sıkıntı yaşıyorlar, bu nedenle Festival zamanı “gerçek zamanlı” güncellemeler eklenmesi çok zor oluyor. Kendilerine admin kontrol hakkı verecek yeni bir web sitesi oluşturmak istiyorlar. Web sitesi çeşitleri, bunların arasından onlar için uygun olanı ve bu web sitesinde olması gereken kullanıcı özellikleri konusunda bir beyin fırtınası oturumu gerçekleştirmek istiyorlar.
- Onar: Onar, sahip oldukları hedefleri baz alarak, kümeleri / grupları ilk önce sayılarına ve durumuna göre, daha sonra da ihtiyaçlarına göre belirlemek istiyor: 1. Bugün hangi kadınlara ulaşabiliyorlar? (demografik olarak: yaş, orijin, medeni durum, eğitim/çalışma durumu, SPC, geleneksel / modern, vs.) 2. Her bir grup için, gerçek ihtiyaçlarını nasıl öğrenebileceklerini belirliyorlar (veya bunları biliyorlarsa ihtiyaçları sıralıyorlar). Bu iki noktadan hareketle, farklı durumlarda ancak aynı ihtiyaçlara sahip kadınlardan oluşan kümeler tanımlayabiliyorlar.